You are currently viewing EVLAT EDİNMEDE ANA BABA RIZASININ ARANMAMASI DAVASININ KÜÇÜĞÜN AİLE YANINA YERLEŞTİRİLMEDEN ÖNCE AÇILMASI GEREKTİĞİ – AKSİ TAKDİRDE EVLAT EDİNME DAVASI İÇERİSİNDE ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİ
EVLAT EDİNMEDE ANA BABA RIZASININ ARANMAMASI DAVASININ KÜÇÜĞÜN AİLE YANINA YERLEŞTİRİLMEDEN ÖNCE AÇILMASI GEREKTİĞİ – AKSİ TAKDİRDE EVLAT EDİNME DAVASI İÇERİSİNDE ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİ

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1676 E., 2024/1631 K.
DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana Baba Rızası Aranmaması

Taraflar arasındaki evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dava, küçüğün gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nın 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir.

Üzerinde durulması gereken husus; TMK’nın 312. maddesinde çocuğun evlat edinilmesinde eksik olan ana ve/veya babanın rızasının aranmaması için davanın ne zaman açılabileceği ve bu kapsamda madde metninde ifade edilen “kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce” ibaresinden ne anlaşılması gerektiğidir.

Nitekim bu husus; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.12.2020 tarihli ve 2017/1926 Esas, 2020/1057 Karar sayılı ilamında tartışılmıştır. Dairemizce de benimsenen görüşe göre; “…madde metninde geçen ikinci “yerleştirilme” ifadesinin küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesi olarak anlamak gereklidir. Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK’nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73).”

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; küçük …………….’in 03.01.2022 tarihinde geçici bakım sözleşmesi ile aile yanına yerleştirildiği, yukarıda açıklandığı üzere TMK’nın 312. maddesinde yerleştirmeden kast edilenin, küçüğün, kişi veya eşlerin yanına yerleştirilmesi olduğu, küçüğün ailenin yanına yerleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Küçüğün geçici bakım sözleşmesi ile evlat edinecek aile yanına yerleştirilmesi evlat edinme davasında önce ayrı bir dava olarak evlat edinmede ana/baba rızasının aranmaması davasına engeldir. İş bu husus 6100 sayılı HMK’nın 114/2. maddesi gereği dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re’sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir (HMK mad.114/1-h, 115).

Küçüğün geçici bakım sözleşmesi ile evlat edinecek aile yanına yerleştirilmiş olmasına göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru olmayıp kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.