İÇERİK SAHTECİLİĞİ – ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK AYRIMI – İÇERİK SAHTECİLİĞİ BELGEDE SAHTECİLİK MİDİR?

  1. Ceza Dairesi 2018/5129 E. , 2021/1834 K.
    “İçtihat Metni”
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel Belgede Sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık ve müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, hükmolunan ceza miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçunda, gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik (fikri) sahteciliğine yer verilmemiş, yalnızca, “belgeyi sahte düzenleme” hareketine yer verilmiştir. İçerik sahteciliğinde belgeyi düzenleyen olarak görülen kişi gerçek olduğu halde, belgenin içeriği gerçeğe aykırıdır. Maddede sadece taklit suretiyle sahte belge düzenleme veya gerçek bir belgede ekleme veya çıkarma suretiyle sahtecilik, başka bir deyişle maddi sahtecilik eylemlerine yer verilmiştir. Maddenin gerekçesinde belgenin sahte olarak düzenleme hareketi açıklanırken; “özel belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte üretilmektedir” ifadesiyle de eylemin maddi sahteciliği kapsadığı belirtilmiştir. Buna göre salt yalan beyanı içeren özel belge, açıklanan ve unsurları gösterilen özel belgede sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturmamaktadır. Somut olayda; avukat olan sanığın, suça konu otel kiralama sözleşmesini 2012 yılı Haziran ayı içinde düzenlediği hâlde, sözleşme başlangıç tarihini gerçeğe aykırı olarak 01/01/2012 şeklinde yazdığı, ayrıca bu sözleşmenin Bodrum 3. Asliye Ceza mahkemesinin 2015/162 E. ve Bodrum 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/945 E. sayılı dosyalarında kullanıldığı, bu şekilde sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen olayda; sanığın eyleminin içerik sahteciliği olarak kabul edilmesi gerektiği, içerik sahteciliğinde, 5237 sayılı TCK’nin 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı kaldı ki dosya kapsamından suça konu belge aslının da temin edilemediği ve onaysız fotokopiden ibaret sözleşmeninde belge olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Zeytinburnu Hukuk Bürosu - Avukatlık Danışmanlık Ofisi
Oylamak için tıklayın
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

Bir yanıt yazın