You are currently viewing Yurt Dışında Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
Yurt Dışında Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları

İŞÇİLİK ALACAKLARINDAN KİMLER  SORUMLUDUR?

Yurt dışı çalışmalarda işçilerin ücret, kıdem tazminatı , fazla mesai ücreti gibi alacaklarından sorumluluk hususunda ayrıma gitmek gerekmektedir. Öncelikle işçilik alacaklarında doğal sorumluluk işin yapıldığı veya iş sözleşmesinin tarafı olan işverende olduğu belirtilmelidir. Bunun yanı sıra yurt içinde bir firma aracılığı ile işçilerin götürülmesi ve bu firmanın yani aracı firmanın yurt dışında işin görüldüğü firma ile bağlantısının bulunması halinde yani organik bağ mevcutsa aracı firma da tüm işçilik alacaklarından sorumlu hale gelmektedir, örneğin aracı firmanın yurt dışındaki firma ünvanını yahut adresini kullanması halinde aracı firma da ödenmeyen işçilik alacaklarından sorumlu olabilecektir.

Yargıtay bu hususta  ayrıca “Türk uyruklu kişilerin yabancı ülkelerde o ülke vatandaşları ya da şirketleriyle birlikte kurdukları şirketler aracılığıyla aldıkları işler kapsamında çalıştırdıkları Türk işçilerinin alacaklarından, yabancı kişinin şirketteki pay durumuna göre Türk firmasının sorumluluğu irdelenmelidir. Yabancı kişinin ortaklığı gerçek bir ortaklık olmayıp, o ülkede iş yapabilmek amacıyla salt bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret olduğunda, işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Buna göre, örneğin işçinin Türk firması tarafından İş-Kur aracılığı ile yurtdışına götürülmesi; ücret ödemelerinin bir kısım dönemde Türk firması tarafından yapılması gibi durumlarda işçilik alacaklarına karşı tüzelkişilik perdesi kabul edilmeyebilecek; Türk firmasının sorumluluğu söz konusu olabilecektir.”  ancak bu değerlendirme yapılırken her olayın durum ve şartlarına göre değerlendirme yapılması daha sağlıklı olacaktır.

YURT DIŞI ÇALIŞMLARA İLİŞKİN İŞÇİLİK ALACAKLARINDA HANGİ MAHKEMELER YETKİLİDİR?

Yetkili mahkeme belirlenirken milletler arası özel hukuk kuralarına bakılması gerekmektedir buna göre MÖHUK 44 ve 40. Maddeleri belirleyicidir. Buna göre “Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder ” ve  “Bireysel iş sözleşmesinden veya iş ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda işçinin işini mutaden yaptığı işyerinin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. İşçinin, işverene karşı açtığı davalarda işverenin yerleşim yeri, işçinin yerleşim yeri veya mutad meskeninin bulunduğu Türk mahkemeleri de yetkilidir“. Görüldüğü üzere işçinin ve işverenin yerleşim yeri ile işçinin mutad yani devamlı ikamet etmek amacı ile bulunduğu yer mahkemelerinin tamamı yetkilidir.

YABANCI ŞİRKET VEYA İŞVEREN TÜRK MAHKEMELERİNDE YARGILANABİLİR Mİ?

Türk mahkemelerinin yargı yetkisi yukarıda ifade edildiği gibi yer itibari ile yetki kuralları tarafından belirlenir.  Türk işçinin ödenmeyen işçilik alacakları hususunda şartları oluşmuş ise  Türk Mahkemeleri yetkili olup Türkiye’de temsilciliği veya şubesi bulunmasa dahi yabancı şirketin aleyhine işçilik alacakları konulu dava ikame edilebilecektir. Bu hususta söz konusu şirketin milliyeti de önemli olup Türkiye ile arasında yargılama hususunda (adli) anlaşma bulunan bir ülke tabiiyetinde olan yabancı bir şirketin dava sonunda verilen kararın doğrudan kendi ülkesinde uygulanabilirliği söz konusu olacaktır. Bu sebeple her durum kendi içerisindeki mevcut şartlarına göre değerlendirilmeli ve buna uygun yol haritası çizilmelidir.

YABANCI ÜLKEDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLARDA HANGİ ÜLKE HUKUKU UYGULANIR?

Öncelikle iş sözleşmesi ile bir ülke hukukunun uygulanması amacı ile seçim yapılmış ise seçim yapılan ülke hukuku uygulanır, ancak işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olduğu asgari koruma saklıdır yani seçilen ülke hukuku asıl işin devamlı yapıldığı yerin hukukunun sağladığı işçiyi koruyucu hükümlere aykırı olamaz. Bu durum sözleşme ile uygulanacak hukuk konusunda seçim yapılmaması halinde de geçerlidir yani asıl işin devamlı suretle yapıldığı yer hukuku uygulanacaktır. Yargıtay yabancılık unsuru taşıyan açıklayıcı bir kararında ;  “Davacı ile davalı işverenler arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinin tarafların iş ilişkisindeki hak ve yükümlüklerine ilişkin fesih, çalışma süresi, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının belirtildiği, yine sözleşmenin 16. maddesinde de sözleşme maddelerinde belirtilen hususlarda, çalışılan ülke mevzuatının geçerli olduğunun ifade edildiği ve bu suretle tarafların bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları görülmektedir. Davacı, talep konusu yapılan alacakların ilişkin olduğu çalışma döneminde, iş sözleşmesi kapsamında Rusya’da bulunan davalılara ait işyerinde çalışmış olup, bu durumda mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Rusya olduğu sabittir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 27/1. hükmü kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Rusya Hukuku’nun uygulanması gerekmektedir. Rusya Hukuku, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere aynı zamanda mutad işyeri hukukudur. Hal böyle olunca, gerekirse Rusya Hukuku’nda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle, dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

YURT DIŞI ÇALIŞMALARA İLİŞKİN ALACAK DÖVİZ CİNSİNDEN İSTENEBİLİR Mİ?

Yurt dışı çalışmalara ilişkin işçilik alacakları iş sözleşmesi kapsamında döviz cinsinden anlaşılmışsa ya da ödemeler döviz cinsinden yapılmışsa işçilik alacaklarına ilişkin davada da döviz cinsinden hüküm kurulması talep edilebilir ve döviz cinsinden işçilik alacağına hükmedilebilir. Aynı şekilde döviz cinsinden işçilik alacağına faiz de döviz cinsinden uygulanabilir. Yüksek mahkeme bu hususa ilişkin bir kararında ; “Dolar olarak talep edilen Brüt fazla mesai alacağının, dava ve ıslah tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte işverenden tahsili ile işçiye verilmesine karar verilir” şeklinde içtihatta bulunarak yabancı para cinsinden işçilik alacaklarına da faiz uygulanacağını  belirtmiştir (Devlet Bankaları tarafından yabancı para cinsinden hesaplara verilen azami faiz oranı ile).

ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL ÜCRETLERİNE DAİR YURT DIŞI ÇALIŞMALARI

 Yurt dışında Türk firmasına ait işyerinde çalışan Türk işçisi ile işvereni arasındaki uyuşmazlıklarda milli hukuk uygulanıyor ise, işçinin dini/ milli bayramlarda izinlerini kullanması veya o günlerde çalışıyor ise ücretini alması gerekir. Buna göre, işçiye çalıştığı ülke mevzuatına göre çalışmadığı günler için (çalışmanın yasaklandığı noel vs.) tam olarak ödenen ücretler mükerrer yararlanmaya yol açar. Bu nedenlerle, yabancı ülke mevzuatı uyarınca çalışma karşılığı olmaksızın işçiye ödenen tatil ücretlerinin, Türk mevzuatının öngördüğü ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışma karşılığı olarak hesaplanan ücretten mahsup edilmesi gerekmektedir.