A-İLAMSIZ İCRA TAKİBİ NEDİR?
A.1-Para ve teminat alacaklarına ilişkin olarak başlatılabilen ve alacaklının bir ilama dayanmak zorunda olmadığı icra takibine ilamsız icra takibi denilmektedir. İlamsız icra takibi alacaklının icra müdürlüğüne yapacağı takip talebi ile başlar ve takip talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından düzenlenecek ödeme emrinin borçluya gönderilmesi yani ödeme emrinin tebliği işlemi ile devam ettirilir.
A.2-Borçlu tarafından tebellüğ edilen ödeme emrine ilişkin borçlunun itiraz etme , kısmen itiraz etme ve itiraz etmeyerek borcu kabul etme hakları mevcuttur. İtiraz hususunu aşağıda inceleyeceğimiz için borcun itiraz edilmeyerek kabul edildiği var sayımı ile bu takdirde icra takibi kesinleşir ve alacaklının alacağını tahsil edebilmek maksadı ile haciz istemek hakkı söz konusu olur. Yani alacaklı borçlunun menkul ve gayrimenkullerine haciz koydurup paraya çevrilmesi maksadı ile satışını isteyebilir.
A.3-Borcun ödenmesi ya da haciz veya satış işlemleri neticesinde alacağın tahsil edilmesi durumunda icra takibi infaz olur ve dosyanın yani icra takibinin infazen kapanmasına karar verilir ve takip sona erer.
B-İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE İTİRAZ NASIL YAPILIR?
B.1-İlamsız icra takibine itiraz, borçlunun takibin başlatıldığı icra dairesine ya da bu icra dairesine gönderilmek üzere herhangi bir icra dairesine sunacağı itiraz dilekçesi ile yapılır. (İtiraz dilekçesi örneği için ; https://orhunturkoglu.av.tr/borca-itiraz-dilekcesi-ornegi/ )
B.2-İtiraz dilekçesi ödeme emrinin tebliğinden yani borçluya ulaşmasından itibaren yedi gün içinde sunulmalıdır aksi takdirde itiraz icra müdürlüğünce reddedilir. İtiraz dilekçesinde icra müdürlüğü, dosya numarası , itirazın neye ilişkin olduğu yani yetki ya da borcun aslı , faizi ve kısmen ya da tamamen itiraz edildiği hususları mutlaka belirtilmelidir.
B.3-Borçlu takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz edebilir, burada yetkili icra dairesinin neresi olduğu sorusu önem kazanmaktadır. Öncelikle genel yetki kuralı uyarınca borçlunun yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olduğu bilinmelidir . Ayrıca borcun senetten yahut sözleşmeden ya da bir haksız fiilden kaynaklanıp kaynaklanmamasına göre yetkili İcra Dairesi değişebilmektedir. Ayrıca borçlu tarafından yetkiye itiraz edilmediği takdirde yetkisiz İcra Dairesinde başlatılan icra takibi yetkili yerde başlatılmış kabul edilir.
B.4-İtirazın usulüne uygun yapılması halinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilir ve alacaklının takibin devamı için itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açarak itirazın kaldırılması ya da itirazın iptaline ilişkin karar getirmesi gerekmektedir.
C-İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZ NASIL YAPILIR?
C1.-Ödeme emrine itiraz için yasadan öngörülen 7 günlük süre içinde borçlu, önleyici nedenlerle itiraz hakkını kullanamamışsa , yasa koyucu kendisine bu özrünü kanıtlama şartıyla bir başka imkan daha tanımıştır, bu durumdaki borçlulara tanınan ve icra iflas kanununun 65. maddesinde düzenlenmiş olan bu olanak gecikmiş itirazdır.
C.2-Borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle süresi içinde itiraz edememiş olması gerekir, borçlunun itiraz etmesine engel olan hususun borçlunun kusuruna dayanmaması gerektiği gibi aynı zamanda borçlunun itiraz süresi içinde icra dairesine başvurmasını da önleyebilecek nitelikte olması gerekir yani borçlunun icra dairesine başvurmasına ya da bu amaçla bir vekil tayin etmesine engel olacak derecede örneğin ağır hasta olması ya da yangın, deprem, yer kayması, su basması afet ya da savaş, ihtilal gibi nedenlerle icra dairesine itiraz için başvuramaması gerekmektedir.
C.3-Engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde engeli gösteren kanıtlarla birlikte takibe ve borca itiraz sebeplerini ve bunların dayanaklarını harç ve gider avansı yatırılmak suretiyle takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesine müracaat edilerek gecikmiş itiraz yoluna başvurulabilir. Özellikle belirtilmelidir ki gecikmiş itiraz için mahkemeye müracaat edildiğinde aynı anda itiraz süresi de başladığından icra dairesinde de borca itiraz edilmeli ve gecikmiş itiraz yoluna müracaat edildiği belirtilmelidir.
Önemli Not; Gecikmiş itirazda hastalık nedeniyle itirazın yapılamadığı iddia edildiği takdirde mahkemece hastalığın resmi doktor raporu ile belgelendirilmesi gerekmekte ve özel doktorların verdikleri raporların sağlık müdürlüğü’nünce onaylı olması istenmektedir!
D-İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE İTİRAZ NASIL İPTAL EDİLİR?
D.1-İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali için itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açılması gerekmektedir ve bunun üzerine yapılacak yargılamada itirazın iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
D.2-İtirazın iptali davasında alacaklı, alacağını ispat ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep eder ve alacağını ispat etmesi halinde itirazın iptaline karar verilir. Burada genel mahkemelerden kasıt alacağın türüne göre yani ticari alacak, şahsi alacak, tüketici alacağı olup olmamasına göre itirazın iptaline bakacak mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi Asliye Hukuk Mahkemesi , Tüketici Mahkemesi gibi görev yönünden mahkemelerin belirlenmesi ve itirazın iptali davasına görevli mahkemece bakılmasıdır.
D.3-Mahkemece itirazın iptaline karar verildiği durumlarda alacaklı tarafından talep edilmesi ve alacağın likit olması yani takibin başlatıldığı sırada belirlenebilir olması halinde alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyetle itiraz yapan borçlu aleyhine tazminata da karar verilir.
E-İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZ NASIL KALDIRILIR?
E.1-İtirazın kaldırılması davası icra mahkemesinde ilamsız icra prosedürü içerisinde görülmektedir. Bunun için alacaklının elinde imzası ikrar edilen veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanması gerekmektedir.
E.2-Alacaklı itirazın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine müracaat ederek itirazın kesin olarak kaldırılmasını isteyebilir. Sayılan belgeler sınırlı olup yorum yoluyla genişletilemez ancak bu durumun bir istisnası alacaklının elinde sayılan belgelerden herhangi birinin bulunmaması halinde icra mahkemesindeki duruşmada borçlu tarafından söz konusu borcun kabul edilmesi halinde bu durum borç ikrarı sayılmakta ve söz konusu belgelerin alacaklıda bulunup bulunmadığı aranmamaktadır. Örneğin borçlunun icra mahkemesindeki duruşmada böyle bir borcunun olduğunu ancak ödediğini iddia etmesi halinde mahkemece alacaklıdan belirtilen belgeler istenmeyecek bu durumda borçlu borcunu ödediğini ispat etmek zorunda kalacaktır.